06 Haziran 2025 Cuma
Ankara’da sünnet denince akla ilk gelen şeylerden biri, güvenilirlik ve tecrübe oluyor. Hele ki konu çocuklarımızın sağlığıysa, aileler en iyisini ister. Kendi çocuğumun sünnetini planlarken yaşadığım heyecanı ve endişeyi hiç unutmam. Birçok aile için bu süreç hem geleneksel hem de modern bir deneyim. Sünnet, sadece bir tıbbi işlem değil; aynı zamanda aileler için bir kutlama ve yeni bir başlangıç anlamına geliyor.
Ankara’da sünnet uygulamaları, zamanla büyük bir değişim gösterdi. Eskiden sadece geleneksel yöntemler varken, şimdi modern tıbbi yaklaşımlar ön planda. Artık ebeveynler, sünnetin hijyenik ortamlarda ve uzman doktorlar tarafından yapılmasına özen gösteriyor. Bu da çocukların daha kısa sürede iyileşmesine ve sürecin daha konforlu geçmesine yardımcı oluyor.
Ailelerin aklında hep aynı sorular var: “Acaba hangi yaşta sünnet yaptırmalıyız?” veya “İşlem sonrası nelere dikkat etmeliyiz?” Tüm bu sorulara Mutlu Sünnet olarak yılların verdiği deneyimle yanıt veriyoruz. Her ailenin beklentisi farklı olabilir; kimi bebek sünnetini tercih eder, kimi cerrahi yöntemi. Ancak ortak nokta, sağlıklı ve güvenli bir süreç yaşamak.
Aşağıdaki tabloda Ankara’da sünnet uygulamalarının öne çıkan noktalarını görebilirsiniz:
Başlık |
Açıklama |
Tecrübe |
28 yılı aşkın süredir alanında uzman ekip ile hizmet |
Hijyen |
Steril ortamda, çağdaş tıbbi yöntemlerle uygulama |
Aile Desteği |
Her aşamada aileye bilgilendirme ve destek |
Kısacası, Ankara sünnet yaptırmak isteyen aileler için güven, tecrübe ve modern tıp bir araya geliyor. Sünnet süreciyle ilgili daha fazla detayı yazının devamında bulabilirsiniz.
Bebek sünneti
Ankara’da ailelerin en çok merak ettiği konulardan biri. Özellikle ilk kez ebeveyn olanlar için bu süreç, biraz kafa karıştırıcı olabilir. Ama endişelenmeyin! Mutlu Sünnet olarak 28 yılı aşkın süredir ailelerin yanında yer alıyoruz ve deneyimlerimizi paylaşmak bizim için bir mutluluk. Peki, bebek sünneti neden bu kadar önemli? Aslında, erken yaşta yapılan sünnetin hem iyileşme süresi daha kısa hem de bebekler için daha az travmatik olduğu biliniyor. Birçok aile, bebeklerinin ileride daha rahat bir hayat sürmesini sağlamak için bu adımı tercih ediyor.
Bebek sünneti için en uygun zaman genellikle doğumdan sonraki ilk altı ay olarak öneriliyor. Çünkü bu dönemde bebekler hem acıyı daha az hissediyor hem de iyileşme çok daha hızlı oluyor. Ankara’daki modern kliniklerde uygulanan yöntemler sayesinde, işlem sırasında ve sonrasında konfor ön planda tutuluyor. Sünnet öncesi ve sonrası hijyen kurallarına dikkat etmek, iyileşme sürecini kısaltırken enfeksiyon riskini de azaltıyor.
Kendi oğlumun sünnetinde yaşadığım deneyimi unutamıyorum. O kadar heyecanlıydım ki, doktorun önerilerini harfiyen uyguladım. Sonuç mu? Oğlum birkaç gün içinde eski neşesine kavuştu. sürecinde dikkat edilmesi gerekenler arasında şunlar öne çıkıyor:
Her ailenin aklında soru işaretleri olabilir. Ama unutmayın, uzman bir ekip ve doğru bilgilendirme ile bu süreç şaşırtıcı derecede kolay geçebiliyor. Ankara’da Mutlu Sünnet gibi deneyimli merkezlerle çalışmak, ailelerin içini rahatlatıyor ve bebeklerin sağlığını güvence altına alıyor.
Cerrahi sünnet
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Mutlu Sünnet olarak 28 yılı aşkın süredir bu alanda hizmet veriyoruz ve her çocuğun sağlığına ayrı ayrı önem veriyoruz. Cerrahi sünnet, steril bir ortamda, deneyimli hekimler tarafından uygulanır. Bu sayede, hem hijyen hem de güvenlik üst seviyede tutulur.
Çoğu aile, cerrahi sünnetin ardından çocuklarının iyileşme sürecinin hızlı olmasını bekler. Gerçekten de, modern yöntemlerle yapılan sünnetlerde iyileşme genellikle birkaç gün sürüyor. Tabii ki, işlem sonrası dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Örneğin, pansumanın düzenli yapılması ve çocuğun hijyenine özen gösterilmesi önemli.
Ankara’da cerrahi sünnet hizmeti veren sağlık kuruluşları arasında seçim yaparken, mutlaka deneyim ve uzmanlık göz önünde bulundurulmalı. Biz, Mutlu Sünnet olarak, ailelerin aklındaki tüm soruları yanıtlıyor ve işlem öncesi-sonrası bilgilendirme yapıyoruz. Hatta kendi oğlumun sünnetinde yaşadığım tedirginliği, ailelerin hislerini daha iyi anlamamı sağladı. O gün, doktorun açıklamaları ve güler yüzü sayesinde içim rahatlamıştı. Şimdi aynı güveni sizlere sağlamak için çalışıyoruz.
Cerrahi sünnetin detaylarına bakacak olursak, genellikle lokal anestezi uygulanır. Bu sayede çocuklar neredeyse hiçbir şey hissetmez. Kullanılan teknikler arasında klasik yöntemler ve modern cihazlar yer alır. Her iki yöntemin de kendine göre avantajları bulunur.
Kısacası, Ankara’da cerrahi sünnet hem güvenli hem de hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. 28 yıllık tecrübemizle, çocukların ve ailelerin yanında olmaya devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, her aile için bu süreç hem heyecanlı hem de biraz endişe verici olabilir. Sizin için buradayız, her adımda destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.
TATKO’da Çalkantılı Dönem: Ortaklık Anlaşmazlıkları, Rekabet Soruşturması ve Mali Zorluklar*
Türkiye’nin köklü lastik firmalarından TATKO, tarihinin en zorlu süreçlerinden birini yaşıyor. Şirket, hem iç dinamiklerdeki anlaşmazlıklar hem de dışarıdan gelen baskılar nedeniyle dikkat çekiyor.
Şirketin ortakları arasında son dönemde hissedarlık yapısıyla ilgili tartışmalar yaşandığı belirtiliyor. Hisse devir süreçlerinde bazı hissedarların yeterince bilgilendirilmediği ya da süreçlerin şeffaf yürütülmediği yönünde iddialar gündeme gelmiş durumda.
Bunun yanı sıra, TATKO, Rekabet Kurumu’nun 17 firmayı kapsayan bir soruşturmasının da parçası. Soruşturma kapsamında, 132 sayfalık bir belgenin incelendiği ifade ediliyor. Bu belgelerde, hisse devir süreçleriyle ilgili görüşmelerin yanı sıra, bazı çalışan uygulamaları, rakip firmalarla ilişkiler ve üretici firmalarla yapılan görüşmelere dair bilgiler olduğu öne sürülüyor. Ancak bu iddiaların doğruluğu henüz resmi olarak teyit edilmiş değil.
TATKO’nun “Lastik Park” bayi sisteminde de bazı tartışmalar yaşanıyor. Şirketin yaklaşık 600 bayi noktasına sağladığı mimari destek ve tabela maliyetlerinin, gerçek değerlerinden farklı şekilde raporlandığına dair iddialar bulunuyor. Bu durum, bayi ağı ve sektör genelinde soru işaretleri yaratmış durumda.
Tüm bu gelişmeler, şirketin hem iç yapısında hem de sektördeki konumunda zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Son dönemde mali sorunların da derinleştiği belirtiliyor ve TATKO’nun bu süreçte Concordato başvurusu hazırlığında olduğu konuşuluyor.
Ortaklık yapısındaki anlaşmazlıklar, rekabet soruşturması ve mali zorluklar, TATKO’nun yaklaşık bir asırlık geçmişinde önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Sektör, bu sürecin nasıl sonuçlanacağını yakından takip ediyor.
Google geri adım attı: Yapay zeka silahlar için kullanılabilecekGoogle, kamuya açık yapay zeka politikalarını güncelledi ve bu teknolojiyi silahlar için kullanmama sözünü geri çekti.
Burak Kalkandelen06.02.2025 – 11:05
Son Güncelleme : 06.02.2025 – 11:07
Google, kamuya açık yapay zeka politikalarında dikkat çekici bir değişiklik yaptı.
Şirket, internet sitesinden, yapay zekayı silahlar veya gözetim için geliştirmeyeceğine dair verdiği taahhüdü kaldırdı.
Söz konusu bölümde şu ifadeler yer alıyordu:
“İnsanlara zarar vermeyi veya bunu doğrudan mümkün kılmayı amaçlayan silahlar ya da diğer teknolojileri geliştirmeyeceğiz.”
Ancak arama motoru devi yapay zeka politikalarındaki güncelleme sonrası bu ifadeleri değiştirdi.
Yeni metinde ise yalnızca şu ifadeler yer alıyor:
“Zararlı sonuçları azaltmayı ve adaletsiz önyargıları önlemeyi amaçlıyoruz.”
Ayrıca Google, “genel olarak kabul görmüş uluslararası hukuk ve insan hakları ilkelerine” bağlı kalacağını belirtiyor.
Bloomberg’in sorularına yanıt olarak Google, “sorumlu yapay zeka” konulu bir blog yazısını işaret etti.
Google’ın blog yazısında, “Demokrasilerin, özgürlük, eşitlik ve insan haklarına saygı gibi temel değerler doğrultusunda yapay zeka geliştirmede lider olması gerektiğine inanıyoruz. Bu değerleri paylaşan şirketler, hükümetler ve kuruluşlar, insanları koruyan, küresel büyümeyi teşvik eden ve ulusal güvenliği destekleyen yapay zeka oluşturmak için birlikte çalışmalıdır.” ifadeleri yer aldı.
Son yıllarda, Google’ın ABD ordusuna yapay zeka hizmetleri sağlama anlaşmaları, çalışanlar arasında iç protestolara yol açmıştı.
Hatta bu tepkiler, Google’ın bazı iş birliklerini sonlandırmasına neden olmuştu.
Google her zaman yapay zekasının insanlara zarar vermeyeceğini savunsa da, Pentagon’un yapay zeka şefi, kısa süre önce TechCrunch’a yaptığı açıklamada, bazı şirketlerin geliştirdiği yapay zeka modellerinin ABD ordusunun “öldürme zincirini” hızlandırdığını belirtti.
Haber Kaynak : NTV.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
Bilim insanları uyarıyor: Potansiyel patlama 2025’te bekleniyor!ABD’nin kuzeybatısındaki Axial Seamount yanardağının, artan sismik aktivite ve deniz tabanındaki şişme ile 2025’te patlaması bekleniyor. Bilim insanları, bu patlamanın Batı Yakası’na büyük bir tehdit oluşturmasa da, deniz altı volkanizması üzerine önemli veriler sağlayacağını açıkladı.
Haber Merkezi31.12.2024 – 11:54
Son Güncelleme : 31.12.2024 – 11:55
Bilim insanları, ABD’nin kuzeybatısında yer alan Axial Seamount adlı su altı yanardağının 2025 yılı civarında patlayabileceği konusunda uyardı.
Uzmanlar, son dönemde yanardağ çevresindeki sismik aktivitelerin ve deniz tabanındaki şişmenin artması üzerine bu tahminde bulundu.
Oregon kıyılarının 300 mil açıklarında, bin 100 metreye kadar yükselen Axial, Kuzeydoğu Pasifik’teki en aktif su altı volkanlarından biri olarak biliniyor.
Bilim insanları, 2015’teki patlamadan önce benzer bir şişlik tespit ettiklerini ve aynı belirtilerin tekrar görüldüğünü açıkladı.
10 Aralık 2023’te yapılan açıklamada, “Şu anki patlama tahminimiz Temmuz 2024 ile 2025 sonu arasında” denildi.
Yanardağ çevresindeki sismik aktivite, her gün yüzlerce küçük depremle artarken, bu da magma birikiminin ve basıncın göstergesi olarak kabul ediliyor.
Ayrıca, yanardağın yüzeyi 2015’teki patlamadan önceki seviyelere kadar şişmiş durumda. Oregon Eyalet Üniversitesi’nden jeofizikçi William Chadwick, bu şişkinliğin patlama için güçlü bir uyarı işareti olduğunu belirtti.
Axial Seamount’un düzenli olarak patladığı biliniyor ancak doğrudan bir tehdit oluşturmuyor veya büyük depremlere yol açacak kadar güçlü değil.
Ancak, 2023 sonbaharından itibaren artan şişme ve sismik aktivite, uzmanları daha dikkatli olmaya sevk etti.
Araştırmacılar, 2024 sonuna kadar bir patlama yaşanabileceğini öne sürüyor. Chadwick, bu tür patlamaların birkaç saat önceden tahmin edilebileceğini ve yeni teknolojiler sayesinde yanardağın patlama mekanizmalarını daha derinlemesine inceleme fırsatı bulduklarını vurguladı.
Haber Kaynak : NTV.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’nde bulunan VLT teleskobundan elde edilen göz kamaştırıcı yeni bir görüntü, Ophi takımyıldızında Dünya’dan 6 bin ışık yılı uzaklıktaki Yılancı takımyıldızında ortaya çıkan alışılmadık bir kozmik hikâyeyi gözler önüne serdi.
Fotoğrafta, Gum 80 olarak da bilinen kırmızı renkli bulutsu Sh2-46’nın, kalbinde yuvalanmış parlak mavi-beyaz bir yıldızdan gelen yoğun radyasyon nedeniyle ateşli bir renk tonuyla aydınlandığı görülüyor.
Uzmanlar bu dev yıldızın, evrendeki en nadir ve en parlak yıldızlardan biri olduğunu ve çevresi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu söylüyor. Gökbilimciler bu yıldızın, yeni yıldızların doğduğu yakınlardaki bir bulutsu doğum bölgesinden kaçan bir yıldız olduğuna inanıyor.
Avrupa Güney Gözlemevi’nden yapılan açıklamada, “Bu yıldız burada olmamalıydı. Uzayda her şey göründüğü gibi değildir” denildi.
Yıldızın göçebe geçmişine dair ipucu, yıldızın yanında gözlemlenen belirgin bir kavisli kozmik yapı şeklinde ortaya çıkıyor. Bu, yıldızın nebulanın içinden geçerek gaz ve tozu sıkıştırdığını gösteren bir işaret.
Gökbilimciler HD 165319 olarak adlandırılan yıldızın bir zamanlar, Kartal Nebulası’ndaki genç bir yıldız kümesinin parçası olduğundan şüpheleniyor.
Gökbilimciler galaksimizde genellikle kaçak yıldızlar olarak adlandırılan düzinelerce benzer kavisli kozmik yapı gözlemledi.
Bu gözlemler, yoğun, genç yıldız kümelerinde, çoğunlukla üç veya daha fazla yıldız arasındaki karmaşık yerçekimi etkileşimlerinin bir yıldıza yüksek hız kazandırdığını ve onları kümeden uzaklaştırarak uzayda seyahat etmeye zorladığını öne sürdü.
Bu yıldız sürgünleri, Sh2-46’da olduğu gibi bir nebulanın içinde son bulmadan önce yıldızlararası boşlukta yüzyıllarca seyahat edebilir.
Kaçak yıldız bulundu: 6 bin ışık yılı uzakta alışılmadık olayGökbilimciler tespit edilen yıldızın, bulutsu doğum bölgesinden kaçan bir yıldız olduğuna inanıyor.
10.05.2025 – 10:22
ntv.com.tr
Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’nde bulunan VLT teleskobundan elde edilen göz kamaştırıcı yeni bir görüntü, Ophi takımyıldızında Dünya’dan 6 bin ışık yılı uzaklıktaki Yılancı takımyıldızında ortaya çıkan alışılmadık bir kozmik hikâyeyi gözler önüne serdi.
Fotoğrafta, Gum 80 olarak da bilinen kırmızı renkli bulutsu Sh2-46’nın, kalbinde yuvalanmış parlak mavi-beyaz bir yıldızdan gelen yoğun radyasyon nedeniyle ateşli bir renk tonuyla aydınlandığı görülüyor.
Uzmanlar bu dev yıldızın, evrendeki en nadir ve en parlak yıldızlardan biri olduğunu ve çevresi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu söylüyor. Gökbilimciler bu yıldızın, yeni yıldızların doğduğu yakınlardaki bir bulutsu doğum bölgesinden kaçan bir yıldız olduğuna inanıyor.
Avrupa Güney Gözlemevi’nden yapılan açıklamada, “Bu yıldız burada olmamalıydı. Uzayda her şey göründüğü gibi değildir” denildi.
Yıldızın göçebe geçmişine dair ipucu, yıldızın yanında gözlemlenen belirgin bir kavisli kozmik yapı şeklinde ortaya çıkıyor. Bu, yıldızın nebulanın içinden geçerek gaz ve tozu sıkıştırdığını gösteren bir işaret.
Gökbilimciler HD 165319 olarak adlandırılan yıldızın bir zamanlar, Kartal Nebulası’ndaki genç bir yıldız kümesinin parçası olduğundan şüpheleniyor.
Gökbilimciler galaksimizde genellikle kaçak yıldızlar olarak adlandırılan düzinelerce benzer kavisli kozmik yapı gözlemledi.
Bu gözlemler, yoğun, genç yıldız kümelerinde, çoğunlukla üç veya daha fazla yıldız arasındaki karmaşık yerçekimi etkileşimlerinin bir yıldıza yüksek hız kazandırdığını ve onları kümeden uzaklaştırarak uzayda seyahat etmeye zorladığını öne sürdü.
Bu yıldız sürgünleri, Sh2-46’da olduğu gibi bir nebulanın içinde son bulmadan önce yıldızlararası boşlukta yüzyıllarca seyahat edebilir.
Haber Kaynak : NTV.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”